Cüneyt Arkın’ın “Su Filmi” Üzerine: Güç, İktidar ve Toplumsal Düzenin Sinematik Yansıması Bir siyaset bilimci olarak bir filmi izlemek, sadece sanatın estetik yönüne değil; aynı zamanda iktidar ilişkilerinin, kurumsal yapının ve ideolojik çerçevelerin nasıl işlendiğine de bakmak demektir. Cüneyt Arkın’ın “Su” filmi bu bağlamda yalnızca bir sinema eseri değil, bir politik metin olarak da okunabilir. Film, 1970’lerin sonunda çekilmiş olup, Burdur’un Gölhisar ilçesi ve çevresinde geçen sahneleriyle, Anadolu’nun su kaynakları etrafında dönen güç mücadelelerini perdeye taşır. Ancak asıl mesele, o suyun kimde olduğu değil; suyun temsil ettiği iktidarın kimde olacağıdır. Su: Yaşamın Kaynağı mı, İktidarın Aracı mı? “Su”, klasik bir…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Kapalı Devre Televizyon (CCTV) Nedir? İhtiyacımız Olan Güvenlik mi, Yoksa Büyük Bir Yanılsama mı? Sert konuşacağım: Her köşeye kamera koymak güvenlik stratejisi değildir; çoğu zaman pahalı bir vicdan rahatlatma aracıdır. Evet, “CCTV nedir?” sorusunun teknik bir cevabı var ama asıl mesele şu: Bu sistemler gerçekten daha güvenli şehirler mi yaratıyor, yoksa mahremiyetimizi yavaş yavaş eriten görünmez bir duvara mı dönüşüyor? Bu yazı tartışma çıtasını bilerek yükseltiyor; çünkü tartışmadan ilerleme çıkmıyor. — CCTV Nedir? (Kısa Tanım, Büyük Etki) Kapalı devre televizyon (CCTV), belirli kameraların görüntülerini halka açık yayın yerine sınırlı bir ağa aktaran bir izleme sistemidir. Kameralar (IP veya analog), iletim…
Yorum BırakAnkara Güvercinlik Hangi İlçeye Bağlı? Öğrenmenin Mekân Üzerinden Pedagojik Okuması Bir eğitimci olarak her zaman şuna inanırım: öğrenme sadece okul duvarları içinde gerçekleşmez. İnsan, yaşadığı yerlerden, sokaklardan, hatta şehirlerin sessiz köşelerinden bile öğrenir. Bu yüzden “Ankara Güvercinlik hangi ilçeye bağlı?” sorusu yalnızca bir coğrafya sorusu değildir. Aynı zamanda insanın yaşadığı çevreyle kurduğu öğrenme ilişkisinin de bir göstergesidir. Çünkü bir yerin bağlı olduğu ilçe, o yerin sosyo-kültürel kimliğini, öğrenme biçimini ve toplumsal belleğini de şekillendirir. Pedagojik Bir Başlangıç: Mekân Olarak Öğrenme Pedagojide önemli bir kavram vardır: öğrenme ortamı. Bu kavram, öğrencinin yalnızca bilgi aldığı değil, aktif olarak anlam ürettiği çevreyi ifade…
Yorum BırakKantinde Neler Yasak? Geleceğin Sosyal Alanlarında Yeni Kuralların İzinde Geleceği merak eden biri olarak, bugünün küçük detaylarının yarının büyük dönüşümlerine nasıl zemin hazırladığını düşünmeyi severim. Basit gibi görünen konular bile, toplumların değerlerini, davranış biçimlerini ve ortak yaşam anlayışını derinden şekillendirir. “Kantinde neler yasak?” sorusu da aslında tam olarak böyle bir sorudur. Yalnızca kurallardan bahsetmekle kalmaz; gelecekte sosyal alanların nasıl dönüşeceğine dair bize önemli ipuçları verir. Hadi birlikte bu konuya stratejik ve insani bakış açılarıyla yaklaşarak geleceğin kantinlerini hayal edelim. Bugünün Kantinlerinde Yasak Olanlar Günümüzde kantinler; okullarda, iş yerlerinde, üniversitelerde ve askeri tesislerde sosyal etkileşim, dinlenme ve beslenme alanları olarak hizmet…
Yorum BırakÜtü İstemeyen Kumaşın Adı Nedir? — Zaman, Teknoloji ve Kumaşın Evrimi Zaman, insanın en kıymetli kaynağıdır. Bu yüzden modern çağın her yeniliği, aslında zamanı geri kazanma çabasıdır. Ütü istemeyen kumaşlar da bu çabanın tekstildeki karşılığıdır. Giyimin estetik yönüyle pratikliğin buluştuğu noktada, ütüsüz kumaş teknolojileri insan yaşamını yeniden tanımlamaktadır. Peki, bu kumaşların adı nedir, tarihsel kökenleri nereye dayanır ve bugün akademik çevrelerde nasıl tartışılır? Ütü İstemeyen Kumaş Nedir? Ütü istemeyen kumaş, genel olarak non-iron veya wrinkle-free fabric olarak adlandırılır. Bu kumaşlar, özel bir işlemle kırışmaya karşı dayanıklı hale getirilir. Genellikle pamuk, polyester veya karışım kumaşlar üzerinde uygulanan kimyasal sabitleme yöntemiyle elyafın…
Yorum BırakÖzdemir Erdoğan’ın “Gurbet”i: Bir Şarkının Siyaset Bilimi Üzerinden Okuması Bir siyaset bilimci olarak her sabah gazetelere göz atarken, satır aralarında yalnızca politik manevraları değil, aynı zamanda toplumun ruh hâlini de okumaya çalışırım. Güç ilişkilerinin görünür ve görünmez biçimleri, sadece parlamentolarda değil, sokaklarda, dilde ve hatta müzikte de tezahür eder. Özdemir Erdoğan’ın “Gurbet” şarkısı da bu anlamda yalnız bir müzik eseri değil, Türkiye’nin modernleşme serüveni içinde bireyin devlete, topluma ve kendi kimliğine dair verdiği sessiz bir siyasal ifadedir. Şarkının Doğumu: 1970’lerin Türkiye’si ve Gurbetin Siyasal Arka Planı 1972 yılında yayınlanan Özdemir Erdoğan’ın “Gurbet” adlı eseri, Türkiye’nin politik ve ekonomik kırılmalarla dolu…
Yorum BırakKültürlerin Buluşma Noktası: Senkretik Düşünce Nedir? Bir antropolog için her kültür, insanın dünyayı anlamlandırma biçimlerinden yalnızca biridir. Farklı inançlar, ritüeller, diller ve semboller; insanlığın çeşitliliğini anlatan bir mozaiktir. Senkretik düşünce işte bu mozaikteki taşların birbirine karıştığı, kaynaştığı yerdir. Farklı kültürlerin, inançların ve değer sistemlerinin etkileşimiyle ortaya çıkan düşünme biçimidir. Senkretizm, yalnızca dinî bir karışım değil; aynı zamanda insanın anlam arayışında gösterdiği uyum yeteneğinin bir ifadesidir. Çünkü kültür, hiçbir zaman saf kalmaz; insan temas ettikçe dönüşür, değişir, yeni bir anlam örgüsü yaratır. Senkretik Düşüncenin Antropolojik Kökleri Antropoloji, kültürün durağan değil, sürekli dönüşen bir yapı olduğunu gösterir. Senkretik düşünce bu dönüşümün zihinsel…
Yorum BırakBaşlık: Kamillik Ne Demek? Geleceğin Bilge İnsan Modeline Doğru Merhaba sevgili zihin gezgini! 🌍 Bugün biraz farklı bir yolculuğa çıkıyoruz. Ne teknolojiden, ne yapay zekâdan bahsedeceğiz; ama aslında tam da onların şekillendirdiği geleceğin merkezindeyiz. Konumuz “kamillik” — yani insanın olgunluk yolculuğu. Peki bu kadim kavram, geleceğin dünyasında ne anlama gelecek? Gelin birlikte düşünelim, biraz da tahmin yürütelim. — Kamillik Nedir? Zamanı Aşan Bir İnsan Hâli Kamillik, en basit tanımıyla olgunluk, bilgelik, kendini ve çevresini anlamışlık hâlidir. Fakat bu sadece yaşla, bilgiyle ya da deneyimle sınırlı değildir. Kamillik, insanın içsel farkındalığını toplumsal sorumlulukla birleştirme becerisidir. Bugünün insanı, bilgiye saniyeler içinde ulaşabiliyor.…
Yorum BırakSakarya Geyve Semt Pazarı Hangi Gün? Toplumsal Yapı ve Bireysel Etkileşimler Üzerine Bir Analiz Bir toplumsal araştırmacı olarak, farklı toplulukların günlük yaşamlarını gözlemlemek, onların kültürel pratiklerini anlamak, bazen küçük detaylardan bile büyük toplumsal dinamiklere dair ipuçları sunar. Geyve’nin semt pazarı da işte böyle bir yer. Her hafta kurulan pazar, sadece ticaretin yapıldığı bir alan olmanın ötesinde, bu küçük yerleşimin toplumsal yapısının ve bireylerin toplumsal rollerinin ne denli etkileyici bir yansımasıdır. Sakarya Geyve semt pazarı, her hafta Çarşamba günü kurulur ve bu gün, sadece alışveriş yapmakla sınırlı değildir; aynı zamanda toplumsal normların, cinsiyet rollerinin ve kültürel bağların ne şekilde işlediği üzerine…
Yorum BırakEngerek Otu Zehirli mi? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifinden Bir Bakış Doğanın bize sunduğu her bitki bir hikâye taşır. Kimi zaman bu hikâye iyileştirici bir gücü, kimi zamansa dikkatle yaklaşılması gereken bir tehlikeyi anlatır. Engerek otu da bu hikâyelerden biridir. Adı bile birçok insanda korku ve temkin uyandırır. Ancak bu yazıda, “Engerek otu zehirli mi?” sorusuna yalnızca biyolojik bir yanıt aramakla yetinmeyeceğiz; aynı zamanda bu bitki etrafında şekillenen toplumsal cinsiyet rolleri, çeşitlilik anlayışı ve sosyal adalet dinamiklerine de yakından bakacağız. Çünkü doğayı anlamak, sadece onun kimyasal yapısını çözmek değil; onunla kurduğumuz kültürel, toplumsal ve duygusal bağı da anlamaktır.…
Yorum Bırak